3 Eylül 2014 Çarşamba

Sanal Akademi: Sanal Roman

mücahit coşkun | 17:09

Önceki bölüm: http://deneyimlioyuncu.blogspot.com/2014/08/sanal-akademi-sanal-roman.html

1.Bölüm

Sumus bellum pro vita erat
Deinde nos, erant 'iniuriam. Non semper memoriam ...
Ductum est ante nos de luce, ad finem
"Veni!" quod dicit nobis:. Quem, ut gradiaris nobiscum habeas ...
Erat autem angelus et.
Deinde nobis per singulos ire ...
Ardentes in nos. Non timemus.
Dolor, amissae et dilexit nos ...
(Bir savaşın içindeyiz, adına hayat denmiş
Sonrasında yaralanmışız. Hatırlamıyoruz hiç bir şeyi...
Bir tünel var önümüzde, sonunda parlayan ışığıyla
"Hadi!" diyor bize. Yürümemizi söylüyor yanımızdaki...
Koruyucu meleğimiz o bizim.
Sonrasında, her adımımızda...
Canımız yanıyor. Biz korkmayanlar.
Acıdan, kaybetmekten, sevdiklerimizden...)
Çevirisi ile çıkmıştı yazı ekranda. Oyunu bitirmişti, DB’nin oynadığı oyunu…
-Bu oyun için mi seksen lira verdim yani?
Dedi deli maskeli genç. Siyah saçlarına elini attı ve gözlerini kocaman açtı.
-Ananızı Allah’a havale ediyorum lan!
Diye bağırdı ve bilgisayarın başından kalktı, yatağına uzandı. Telefonundan sosyal paylaşım sitelerinden birine girerken, Invoker’in paylaşımlarından birini gördü.
DB’nin ağzına vereceğim!
Yazmıştı. Tam tamına 285 beğeni almış bir ileti ve bir o kadar da yorum. Şu biçimdeydi yorumlar…
-Hadi aslan abim! Ağzına sıçarsın o herifin!
-O kimmiş be, dünkü sıçtığınız bok!
-Abi, şimdiden GG WP! Desin bence…
-Piyasada sizden iyisi yok be abi.
Sinirle baktı yazılanlara. Bir adamı bu kadar övmeleri… “Yürüsün gitsin götü boklu.” Dedi ve kendi yorumunu yazdı.
-Bu gece sen eline almaya hazır ol hergele!
Ardından telefonu kapattı ve kapıda asılı ceketini giydi.
“Başlıyoruz!” dedi gülerek ve seslendi evin içinde.
-Anne! Ben çıkıyorum!
Annesinin cevabını beklemeden çıktı. Asansöre binerken cebinden atılan iletilere bakmaya devam ediyordu. Bunun cevabı üzerine pek çok kişi, şimdiden laf etmeye başlamıştı bile.
-Sen kimsin lan at kafası?
-Invoker seni de öpecek. GG WP demeye hazır ol.
-Ananızın kucağına gidin bence. DB’nin hiç şansı yok.
İletilere baktı ve ciddi bir tavırla yazmaya başladı.
“Öncelikle buradaki her piç kurusuna selam ediyorum çünkü bunu hak edecek kadar o adamın arkasını yaladınız. Şimdi de şunu demek isterim ki, sizin gibi TS kanallarından yenilince ana avrat söven, ağlayan çocuklar değilim. Ayrıca sizin gibi egoist bir tavırda da bulunmuyorum ki, hepiniz bu oyunun ustası olduğunuzu sanıyorsunuz. Aksine oraya geldiğimde, elinize fareyi verdiğimde, siz annenize koşup ağlayacaksınız çünkü Night geldi ağzına sıçtıklarımın veletleri.
Ayrıca Invoker; o çocuk benim. Her şeyden önce benim cesedimi çiğnemen gerekecek.”
Bunu otobüs durağına kadar, yavaş yavaş yazmıştı. Hiç canını sıkmadan, elinden geldiğince ağırdan alarak… Ardından derin bir iç çekti ve maskesini yüzünden çıkardı. Eskiden dağlanmış çenesini ovuşturdu ve boynunu kaşıdı. Sinekkaydı yüzünü gizlemesinin sebebi yarasından utandığından değildi, insanların ona tuhaf ifadelerle bakmasındandı.
Ve şimdi de iki çift bakıyordu. Kız olan, güneş gözlüğünü yukarı kaldırmış, saçlarına takmıştı. Gözlerini tamamen açmıştı, ağzı da hafif aralık kalmıştı. Dik saçlı, üstünde kısa kollu giysili sevgilisi ile ondan daha bir ciddi ifadeyle, gözlerini aralayarak bakıyordu. Night deli maskesini yeniden taktığında, çift gülmeden edemedi. Bu sırada Night duvarı delen bir bakış attı onlara. Erkek “Ne oluyor?” havasında bir bakış attığında, otobüs yana döndü.
İkisi de körüğünde bulundukları için, dönüşten pek etkilenmemişti ama Night’in sıçrayarak vurması için ideal ivmeyi almıştı. Ve aniden yükseldiğinde, çocuk, Night’in ne yaptığını anlamamış bir biçimde, şaşkınlıktan ziyade umursamaz bir ifadeyle bakmıştı. Ve yükselen yumruğu aniden fark ettiğinde, her şeyin çok geç olduğunu anlamıştı. Şakağına yediği yumruktan ne yapacağını bilemezken boğazının çok sertçe kavrandığını fark etti alaycı çocuk.
Kızın ağzı, aynı açıklığına kavuşmuştu ve çocuk titreyerek Night’a bakıyordu. Bir şeyler yapmak istiyordu ama kalakalmıştı. Kanayan şakağı ve tıkanan nefes borusuyla, bir hırıltı çıkardığında bir anda otobüste bulunanlar deli maskeli çocuğun üstüne çullandılar ama bilmedikleri bir şey vardı.
Otobüs yeniden bir dönüş yaptığında çullananlar dengelerini kaybettiler. Kimi yere düşerken, kimi Night’in tekmesini suratlarına yiyerek zemini tattılar.
Bu sırada çocuk ve kız da kendine gelmişti. Kız, sevgilisine sarılıp, saçma sapan ifadelerle halini sorarken, Night “DURACAK” ziline bastı. Birkaç dakika sonra, araç yavaşlayarak durdu ve indi deli maskeli genç. Otobüstekiler Night’a şaşkın ifadelerle bakarken, Night yürümeye başladı yolu takip ederek.
Ve gözlerinden yaşlar süzülmeye başladı.

Deneyimli Oyuncu'nun Blogu © 2013. All Rights Reserved | Powered by-Blogger

-